BAZEN OLMAZ…Mükemmel!
Hayat dümdüz bir çizgide gitmiyor. Gitmesini çok da ister miyiz hani o da ayrı bir soru. İnişler ve çıkışlar ve en önemlisi bizlerin bunu tolere edebilme yeteneklerimize göre seyrediyor.
Mükemmel bir hayatta yaşamıyoruz, bu aşikar. Eğer böyle olduğunu söyleyen bir insan varsa yüksek ihtimalle birazcık yalan söylüyor. İşte mükemmel olmayan dünyamız bizlerin de mükemmel olmasına lüzum bırakmıyor aslında.
İş görüşmelerinin en klişe sorusudur.’’ En kötü özelliğiniz nedir? ‘’diye sorar İnsan Kaynaklarının tatlı hanımefendisi. ‘’Mükemmeliyetçi olmam!’’ diye cevap vererek cool olduğunu düşünen çoğu zaman baştan kaybeder.
Mükemmeliyetçilik bir hastalık çünkü. İnsanın kendisine bir acı çektirme yöntemi ya da. Evet yaşadığın çevre seni böyle olmaya itmiş, ailende mücadeleci kimlikleriyle bilinen insanlar olmuş olabilir. Ama her şeye her zaman her saniye aynı anda sahip olamazsın.Olmak zorunda değilsin,sakin ol ve arkana yaslan. Olduğunda, ya da oldurduğunda emin ol bir takım şeylerden banko fedakarlık etmiş olacaksın. Katı katı diyet yapmak ya da adeta olimpiyatlara hazırlanan bir sporcu gibi sırf kilo vermek için spora gitmek… Bu aşk değil, savaş! Bu insanın odaklanması, hedef koyup kararlı olması değil, bir tür kendini cezalandırması.
Çok zor biliyorum. Biliyorum çünkü sporcu bir ailenin üyesi olarak ister istemez mücadeleci bir ortamda büyüdüm ben de. Bunun normal olduğunu sandım hatta uzun bir süre. Bir tür deformasyon bu bana kalırsa.
Kişisel iş tecrübemden deneyimlediğim harika bir çıkarımım var. İşinde ya da okulunda akademik olarak başarılı ve planlı olan insanlar genelde beslenme ve spor rutinlerininde de planlamada muazzam başarılı oluyor. Ben çok istemesem de oyunu kuralına göre oynuyor ve hatta bundan hiç rahatsız olmuyor. Ay ne güzel demeyin! Çünkü neticede bizler insanız. Bu grubun küçücük bir başarısızlığı oldukça dramatik oluyor çünkü.
Bugün sözüm hayattaki limitleri sonuna kadar zorlayan ve bunun için aslında gurur duyması gerekenlere.Evet harika bir plan yaptın. Son zamanlarda her ne için plan yapıyor ya da çaba sarfediyorsan harika gidiyordu. Sonra bir sabah uyandın. Efsanevi yulaflı kahvaltın zaten dünden hazırdı. Küçük bir atıştırmalık üstüne saat 06.00 spor salonu seansına hazırdın. Aynaya gittin baktın ama canın nasıl istemiyor. İçinde 12 saniyelik bir vicdan muhakemesi sonunda Olmaz! Gitmelisin! dedin kendine. Sonra o büyük filozofların başarı hikayeleriyle ilgili sözleri kulağında çınladı. Ama için nasıl gitmek istemiyor. Nasıl bir duygusal geri çekiş.İşte orda dur! Şu an yaptığını mutlu olmak için yapmıyorsun çünkü! İyi öğrenci, akıllı kız çocuğu olduğun için yapıyorsun. Bu seferlik olmadı. Yatağına dön. Bir kısa daha uyu ya da bugün daha uzun bir duş al. Kahveni içerken bir şey oku. Bugün olmadı. Bu seni başarısız yapmayacak güven bana. Bir dahakineşöyle demene yardımcı bile olacak.
‘’Bu benim hayatım! Yaptığım her şey benim mutluluğum için! Kimseye hiç bir şey kanıtlamak zorunda değilim. Ben üstüme düşeni yapıyorum. Bedenim ve ruhum için mutlu edeni bulmaya çalışıyorum. Kısa aralar verebilirim. Bazen ben de dinlenebilirim. Ben mükemmel olmak için doğmadım. Ben elimden geleni yapıp mutlu olmak için doğdum.’’
İnan bana sevgili okuyucu, böyle bir ara vermen, belki 1 gün rutinin dışına çıkman seni daha özgür bile hissettirebilir. Eğer böyle bir durum yaşamıyorsan illa durmak zorunda değilsin. Bilmeni istediğim tek şey bir ya da bir kaç kez mükemmel dünyanın mükemmel kural ya da şartlarına uymadın diye hayatın alt üst olmayacağı. Hayatının direksiyonundaki tek kişi sensin!
Bu dünya mükemmel değil. Şartları da kuralları da mükemmel değil. Ama sen içinde bulunduğun koşullarda en iyi ve mutlu hissettiğin halini yakalamak için karar veren tek mercisin. Bu yüzden sakin ol ve seni mutlu eden şeylere hayatında yer aç.
Mutlu ve güzel bir gün olsun.
P.